18 Kasım 2016 Cuma

BEFORE SUNRISE / BEFORE SUNSET / BEFORE MIDNIGHT

Devam filmleri hakkinda ne dusunuyorsunuz ?

Aklima bir cirpida geliveren yetenekli Richard Linklater’in dokuz yil ara ile cektigi muhtesem ucleme Before Sunrise, Before Sunset ve Before Midnight filmleri disinda devam filmleri benim cok ilgi alanim degil, ancak bu siraladigim uc filmi saniyorum ki bikmadan ve usanmadan hayatimin her doneminde izleyecegim.. Ki; Eylul ayinda kendim icin nefis bir sey yapip, uclemeyi yeniden izledim..


Aslinda Before Sunrise ve Before Sunset filmleri neredeyse ezberimdeydi ama Before Midnight filmini ilk izlemeye basladigimda yarim kalmis, sonra da bir sekilde duygusal yaklasarak serinin bitisini kabul etmeyisimden izlenememisti.. Ama bu kez basardim ! Uzule sikila da olsa uclemeye son noktayi koydum… (Umarim Linklater bir surpriz daha yapar ve 2022 yilinda yayinlanacak serinin dorduncu filmini aciklar.)

Before serisi eminim ki izleyen herkesin dunyasinda bambaska bir yere sahip.. Esine az rastlanir ve yalnizca iki kisinin psikolojik ve felsefik bir romantizm icindeki diyalogu ile suregiden bu filmleri izleyip de onlari o bambaska yere koymayacak birinin duygularinin varligindan bile suphe edebilirim !

1995 yilinda yayinlanan ilk film Before Sunrise; gercekten de benzerine cok az rastlanilabilir, enfes bir diyalog filmi.. Yirmili yaslarini suren Amerikali Jesse ve Fransiz Celine’in bir trende tanismasi, yolculuklarini beraber gecirmeleri ve aralarinda bir bag olustuguna inandiklarindan trenden inip, bir sonraki gunun sabahina dek Viyana sehrinde dolasmalarinin hikayesi.. Oyle tatlilar ve gercekten aralarinda ogle degerli bir bag kuruluyor ki; durmak bilmeden ve akla gelen her sey hakkinda konusuyorlar… Aile, cocukluk, cinsellik, evlilikler, hayaller, politika, sanat, film, Ask vs. vs… Asla sikilmadiginiz, tadina doyulmaz ve iste ASK’in en degerli temeli bu ! diyeceginiz enfes bir 105 dakika.. An’lar, kacamak bakislar, ilk opucukler, duygularin inis-cikislari, elin nereye koyulacaginin bilinmedigi o heyecanli anlar, atismalar…

Elbette gun isildiyor ve Jesse ile Celine hareket etmek uzere olan trenin onunde ve telas icinde alti ay sonra yeniden gorusmek uzere anlasip, ayriliyorlar..
  
Celine : Maybe we should meet here in five years or something.
Jesse : All right, all right, five year- Five years! That's a long time!
Celine : It's awful! It's like a sociological experiment!

* * *  
2004 yilinda yayinlanan ikinci film Before Sunset; hayallerine ulasmis bir Jesse ve onun Paris’teki imza gunune gelen Celine’in dokuz yil sonra yeniden karsilasmalarini konu aliyor.. Elbette oncelikle alti ay sonunda kimin sozunu tutmadigini merak ediyoruz ve aradan gecen seneleri anlamaya calisiyoruz.. Sonra ise kitabin konusunun Jesse ve Celine’in beraber gecirdikleri tek gece oldugunu anlayip bir guzel melankolilere burunuyoruz...

Yeniden karsilasma, ilk tedirgin bakislar ve konusmalar sonrasinda; Jesse’nin ucagi oncesi ellerinde olan kisitli vakitte kez Paris sokaklarinda dolasmaya ve muhabbet etmeye basliyorlar.. Viyana sonrasi bulusamamalari, Jesse’nin yolunda gitmeyen evliligi ve Celine’in basarisiz iliski denemelerini anlatmalari sonrasinda; hayatta tam olarak yalniz olduklarini ve hala birbirlerine asik olduklarini anliyoruz ! Dahasi emin oluyoruz ki onlarin eksik olan parcalari ancak birlikte olduklarinda tam !

Paris sokaklari da sahit oluyor duygularina.. Sen nehri kiyisi, Le Pure Cafe ve dahasi... (Her Paris seyahatinde Celine ve Jesse'yi hatirlatacak nefis sehir kareleri..)  

Yine tadina doyulmaz bir 80 dakika ve kacacagina emin oldugumuz o ucagin mutlulugu ile kapaniyor film..

Celine : Baby, you are gonna miss that plane.
Jesse : I know.

“let me sing you a waltz”

* * *

Ve 2013 yilinda yayinlanan ucuncu film Before Midnight; kimilerine gore serinin son filmi.. (Bana gore hala 2022 icin umut var..)  Film bu kez en sevdigim yerlerden biri, Yunanistan’da geciyor.. Ve evet ! Before Sunset’te bizi gulumseten “o” ucak kacmis ! Jesse ve Celine hayati el ele gecirmeye baslamislar, bosa harcamamislar.. Hatta oyle bosa harcamamislar ki; artik ikiz kizlari var ! Ve hala hic ama hic susmuyorlar !

Ucuncu filmde, diger iki filmin disina cikip, baska karakterlerle paylasilan bir yemek sahnesi izliyoruz.. Buyuk bir masa, geveze Yunanli arkadaslar.. Sonrasinda ise bu tatli Yunanli arkadaslar ciftimize bir otel konaklamasi hediye ediyorlar.. Yuruyerek otele dogru yol alan ve muhabbetlerine yine doyamadigimiz Jesse ve Celine otele keyifle variyorlar, ancak aralarinda dozu an ve an yukselen bir tartisma basliyor.. Aslinda cadaloz Celine ile tanisip biraz da sasiyoruz.. Sonra da Jesse’nin ; “you remember that guy loved you and you had that great romance with ? It’s me” deyisi ile Celine'e atilan dev tokata oh cekiyoruz.. (Sizi bilemem ama ben bu kavgada kesin Jesse’ciydim !)

109 dakika boyunca yine imrenilecek bir diyalog var aralarinda.. Yukselen, alcalan, kesinlikle sevgi dolu, ara sira sinirlari asan ve sinir bozucu.. Ama daha gercek ve kesinlikle daha tam !

Jesse : If you want love, then this is it. This is real life. 
It's not perfect but it's real.

* * *

iyi seyirler
lulu
x