2 Temmuz 2015 Perşembe

BOYHOOD

 
 
2015 Oscar toreninin en buyuk favorisi “Boyhood” filmiydi.
 
Film; henuz festivallerde gosterime bile girmeden konusu nedeniyle merak uyandirmisti lakin sahsina munhasir yonetmenimiz Richard Linklater tarafindan cekilen film, siradan bir hayati siradisi bir dusunce ile tam 12 yil boyunca ve ayni oyuncularla bize aktaracakti. Yaklasik uc saatlik uzun bir filmdi. Uzerine bir de dramaydi ancak gercekten daha once benzerini gormedigimiz bir film bekliyordu bizi.. Haliyle izleyene dek meraklilarini heyecanlandirdi !
 
Mason; Boyhood'un basrol karakteri ve kendisini 6 yasindayken taniyoruz. Ellar Coltrane’in canlandirdigi Mason karakterini 12 yil boyunca yilin belirli zaman dilimlerinde ceken Linklater, Mason'i 18 yasinda bir delikanli haline getirerek bizlere muthis bir buyume hikayesini sunuyor.
 
Boyhood dedigim gibi uzun bir film ancak bana gore zaman sureci cok iyi islenmis. Duygulari onemsiyor ve gecen yillar icinde Mason'un yasadigi onemli duygusal ve fiziki noktalari nefis yakaliyor. Filmin gectigi donemlerin populer yasam dinamikleri de ayni sekilde cok cok iyi yakalanmis.. Mason'in 12 yillik yasam akisini izlerken bi anlamda biz de keyifli bir nostajli yasiyoruz.. (Bu arada filmin soundtrack albumu de film kadar uzun ve de nostaljik. Albumde her biri kendi yillarinda hit olmus 36 sarki var. Mutlaka dinlemelisiniz..) 
 
Mason'in buyumesine sahit olmak ve onun duygusal gel gitlerini gozlemlemek anne oldugum icin beni fazlasiyla etkiledi.. Aslinda Mason'in hikayesi buyuk ve sarsici olaylara gebe kalmamis siradan bir hayat.. Filmde kardes sorunlari, kadinlari tanima sureci, egitim hayati ile ilgili verdigi kararlar, hobileri ve alisilmis ergenlik halleri oyle guzel islenmis ki; film bu bakimdan anneleri bekleyen ergenlik sureci icin de iyi bir yol gosterici sayilabilir.. Mason'in tum yasadiklari gercekten olabildigince siradan ve hayatimiza yakin.. Zaten filmin uzerimizdeki en buyuk etkisi de bu siradanlik ve gercege yakin durus olabilir !
 
Filmin diger onemli iki oyuncusu ; Mason'un babasini oynayan ve "Before Sunrise, Sunset ve Midnight" uclemesi ile ask hayatimizi derinden etkileyen Ethan Hawke ve Mason'un annesi rolu ile "En Iyi Yardimci Kadin Oyuncu" Oscar'ini sonuna kadar hak ederek teslim alan, Patricia Arquette.
 
Film boyunca Patricia ile kurdugum empati oyle derindi ki, cogu zaman tokatlamak ama zaman zaman da sarilip ona daha da guc vermek istedim.. 3 saatlik uzun filmin sonunda ise; yasadigi zorlu degisimlere karsin cesaretle ayakta durabildiginden, duydugum tum kizginliklari unutup aslinda buyuk bir saygi besledigimi farkettim.
 
Filmin diger unutulmaz ve bana zaman zaman kendini hatirlatacak sahnesi Mason'a babasindan gelen 15. yas hediyesiydi.. Oglu icin ozel bir album hazirlayip, Beatles'in en iyi sololarini toplayan sevgili babamiz Mason'a soyle bir cumle kuruyor ; "Belki bu solo sarkilari daha once tek tek dinledin. Ama bu parcalari ard arda dinlediginde her bir sarkinin digerini yukselttigini fark edeceksin.. Ve iste o zaman duyacagin sey; The Beatles"   
 
Tam da; 2 yilin iyi ve kotu anilarini ard arda izlediginizde ortaka cikan hikayenin Mason'in hayati olusu gibi.. ;)
 
Boyhood; aldigi Oscar'i hakeden muthis bir "gercek zaman" filmi..
 
Vakit ayirin, izleyin ve lutfen bunu sikilmada ve kontrolu empati duygunuza teslim ederek yapin.. Neticesi mutluluk olacak, soz veriyorum.. 
 
Iyi seyirler
lulu
 xxx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder