2015 Oscar toreninin en buyuk favorisi
“Boyhood” filmiydi.
Film; henuz festivallerde
gosterime bile girmeden konusu nedeniyle merak uyandirmisti lakin sahsina
munhasir yonetmenimiz Richard
Linklater tarafindan cekilen film, siradan bir
hayati siradisi bir dusunce ile tam 12 yil boyunca ve ayni oyuncularla bize aktaracakti. Yaklasik uc saatlik uzun
bir filmdi. Uzerine bir de dramaydi ancak gercekten daha once benzerini
gormedigimiz bir film bekliyordu bizi.. Haliyle izleyene dek meraklilarini heyecanlandirdi !
Mason; Boyhood'un basrol
karakteri ve kendisini 6 yasindayken taniyoruz. Ellar
Coltrane’in canlandirdigi Mason karakterini 12
yil boyunca yilin belirli zaman dilimlerinde ceken Linklater, Mason'i 18
yasinda bir delikanli haline getirerek bizlere muthis bir buyume hikayesini
sunuyor.
Boyhood dedigim gibi uzun
bir film ancak bana gore zaman sureci cok iyi islenmis. Duygulari onemsiyor ve gecen
yillar icinde Mason'un yasadigi onemli duygusal ve fiziki noktalari nefis
yakaliyor. Filmin gectigi donemlerin populer yasam dinamikleri de ayni
sekilde cok cok iyi yakalanmis.. Mason'in 12 yillik yasam akisini izlerken bi anlamda biz
de keyifli bir nostajli yasiyoruz.. (Bu arada filmin soundtrack albumu de film kadar
uzun ve de nostaljik. Albumde her biri kendi yillarinda hit olmus 36 sarki var. Mutlaka dinlemelisiniz..)
Mason'in buyumesine sahit
olmak ve onun duygusal gel gitlerini gozlemlemek anne oldugum icin beni
fazlasiyla etkiledi.. Aslinda Mason'in hikayesi buyuk ve sarsici olaylara gebe kalmamis
siradan bir hayat.. Filmde kardes sorunlari, kadinlari tanima sureci, egitim hayati ile
ilgili verdigi kararlar, hobileri ve alisilmis ergenlik halleri oyle guzel
islenmis ki; film bu bakimdan anneleri bekleyen ergenlik sureci icin de iyi bir yol
gosterici sayilabilir.. Mason'in tum yasadiklari gercekten olabildigince siradan ve hayatimiza
yakin.. Zaten filmin uzerimizdeki en buyuk etkisi de bu siradanlik ve gercege yakin
durus olabilir !
Filmin diger onemli iki
oyuncusu ; Mason'un babasini oynayan ve "Before Sunrise, Sunset ve
Midnight" uclemesi ile ask
hayatimizi derinden etkileyen Ethan Hawke ve Mason'un annesi rolu ile "En Iyi
Yardimci Kadin Oyuncu" Oscar'ini sonuna kadar hak ederek teslim alan, Patricia
Arquette.
Film boyunca Patricia ile
kurdugum empati oyle derindi ki, cogu zaman tokatlamak ama zaman zaman da
sarilip ona daha da guc vermek istedim.. 3 saatlik uzun filmin sonunda ise; yasadigi
zorlu degisimlere karsin cesaretle ayakta durabildiginden, duydugum tum
kizginliklari unutup aslinda buyuk bir saygi besledigimi
farkettim.
Filmin diger unutulmaz ve bana zaman zaman kendini hatirlatacak sahnesi Mason'a babasindan gelen 15. yas hediyesiydi.. Oglu icin ozel bir album hazirlayip, Beatles'in en iyi sololarini toplayan sevgili babamiz Mason'a soyle bir cumle kuruyor ; "Belki bu solo sarkilari daha once tek tek dinledin. Ama bu parcalari ard arda dinlediginde her bir sarkinin digerini yukselttigini fark edeceksin.. Ve iste o zaman duyacagin sey; The
Beatles"
Tam da; 2 yilin iyi ve kotu anilarini ard arda izlediginizde ortaka cikan hikayenin Mason'in hayati olusu gibi.. ;)
Boyhood; aldigi Oscar'i
hakeden muthis bir "gercek zaman" filmi..
Vakit ayirin, izleyin ve
lutfen bunu sikilmada ve kontrolu empati duygunuza teslim ederek yapin..
Neticesi mutluluk olacak, soz veriyorum..
Iyi
seyirler
lulu
xxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder